Barış

Drawn by Sorryitsdust


Umudunu yitirmiş hayal kuramazmış ve dostları artık yanında yokken uçsuz bucaksız şeyler düşünmek onun için anlamsızmış. Zaten ailesini de hiç tanıyamamış ve onun için geriye sadece intikam kalmış.

Aklının aksine bileği daha kuvvetliymiş. Diğer insanlar iki kere düşünüp bir kere konuşurken o bir kere konuşup iki kere vururmuş. Uyanır uyanmaz kendini daha da güçlendirmek için elinden geleni yaparmış ve bunu yapmasının sebebi ise iki kabile arasındaki savaşı bitirmeyi istemesiymiş.

Çok bir şey bilmese de bildiği tek bir şey varmış o da bu diyarda kimin kılıcı daha keskin kimin bileği daha kuvvetliyse onun sözünün geçtiğiymiş. Düşman kabilenin liderinin canını alabilirse artık onun sözü geçecekmiş ve elbette kaybettiği dostlarının intikamını aldıktan sonra bu savaşa son verecekmiş.

İntikam günü gelip çatmış ve tek başına düşman kabilenin topraklarına doğru yola koyulmuş. Düşman bölgeye girer girmez farkedilmiş ve korksalar da düşman askerler onun üzerine koşmaya ve ona saldırmaya başlamış fakat onun kılıcı da inancı kadar keskinmiş, önüne geleni biçerek ilerlemiş ve sonunda liderin malikanesine ulaşmayı başarmış.

Kapıdan girer girmez bağırmaya başlamış “Senin canını almaya, dostlarımın intikamını almaya, ve bu savaşı bitirmeye geldim!” Ardından liderin canını almış ve amacına ulaşmış. Yıllardır hayalini kurduğu şeyi tek başına gerçekleştirmiş ve kabilenin halkı koşuşturmaya devam ederken haykırmış “Sonunda savaş bitti!” Köyüne dönmüş ve savaşı bitiren kişi olarak köyünün yeni lideri o olmuş.

Yıllar yıllar sonra malikanesinde otururken bileğinin kuvvetli, kılıcının keskin olduğu günleri hatırlamış ve iç geçirmiş. Uzaklara dalmış, düşünürken dışarıdan bir ses duymuş “Senin canını almaya, dostlarımın intikamını almaya ve bu savaşı bitirmeye geldim!”…

Written by Melih Taşkın

Leave a comment